Teknolojik bir hayatın içinde doğan ve yetişen çocuklarımız eğlenme, oyun oynama, ders çalışma, aile ve arkadaş iletişimlerini tablet ve telefonlar üzerinden yapıyorlar. Çocuklar okullarında da birinci sınıftan itibaren tabletleri kullanıyorlar. Çocukların hayatına soktuğumuz bu cihazların normal zamanlarda da kullanımını engelleyemeyiz. Aksine engellemek yerine, teknolojiyi kullanarak yetişen genç nüfusu doğru şekilde eğiterek akıllı cihazları kontrolleri altına almalarını sağlamalıyız. Kodlama eğitimi de bu noktada büyük önem kazanıyor.

Bilgisayarı Anlamak İçin Dilini Öğrenmek Gerek

Bu teknolojik cihazları sadece kullanmak değil, onları istediğiniz şekilde yönlendirebilmek için öncelikle bilgisayar dilini bilmeniz gerekir. Kendinizi dilini bilmediğiniz yabancı bir ülkede yaşıyor gibi düşünün. Yaşadığınız ülkenin dilini bilmeden oradaki halkla nasıl iletişim kurabilirsiniz? Demek ki; yeni nesil cihazlarla iletişimde olacağımız şekilde yaşantımızı organize etmekle birlikte yeni nesil akıllı cihazlarla da iyi anlaşabilmek için onun konuştuğu dili öğrenmeli ve onlarla daha iyi iletişim içinde olmalıyız.

Akıllı dediğimiz bu teknoloji ürünü cihazlar insanların yaptığı kodlamalara göre çalıştığına göre devamlı gelişen akıllı cihazları doğru kullanabilmenin dışında bu cihazları kendi isteklerimiz doğrultusunda yönlendirebilmek için de bilgisayar programlarını kodlamayı bilmek gerekiyor. Kodlama öğrenerek üreteceğimiz programlar sayesinde sahip olduğumuz sıradan cihazları bile ilave donanımlarla akıllı hale getirebiliriz.

Erken Başlayan Çocuklar Daha Başarılı Oluyor

Bilgisayar programları kodlamak sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Gerçek anlamda kodlamayı öğrenmek için uzun soluklu çalışma gerektirir. Çocuklarımızın geleceğin bir parçası olmasını istiyorsak okul öncesinden başlayarak, eğlenceli şekilde kodlama mantığını öğrenmelerini sağlamalıyız. Ufak yaşlardan kodlama mantığını iyi kavrayan çocuklar ileri yaşlarda daha iyi programlar üretebilmektedir.

Robotlar gibi teknolojik donanıma sahip eğlendirici oyuncaklar ve bilgisayar oyunları çocukların oldukça ilgisini çekmektedir. Bu ürünlerin çekiciliğinden yararlanarak özellikle ufak çocukları bilgisayar kodlama eğitimlerine yönlendirebiliriz.

Kodlama, Zihinsel Gelişime Katkıda Bulunuyor

Sadece programlar hazırlamak için kodlama öğrenmek gerekmiyor. Bazı ebeveynler bu konuda çocukların ufak olması nedeniyle çekimser kalıyorlar. Oysa ufak yaşlardan itibaren kodlama eğitimleri alan miniklerin zihinsel gelişimleri de daha farklı olmaktadır.

Kodlama ile uğraşan çocukların düşünme yapıları olumlu yönde değişmektedir. Çocuklar hayallerinde canlandırdığı objeleri hareketlendirmek için değişik şekillerde düşünmek zorundalar. Kodlama yaparken bir çok değişik uyaran ve çevresel koşulları düşünerek çok boyutlu düşünme yetisi kazanmaktadırlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çocuklar erken yaşta kodlama yapmayı öğrendiğinde; tasarım odaklı düşünme, sistematik şekilde düşünme, olaylar arasındaki ilişkileri görebilme, eleştirel düşünme, problemleri öngörerek çözümler üretebilme yetileri kazanırlar ve yaşıtlarından daha farklı şekilde gelişirler. Buradan kazandıkları yetiler sayesinde daha yaratıcı olmakla birlikte, ezberci düşünme yapısından çıkarak daha analitik düşünebilmektedirler.

Kodlama eğitimi sadece bilgisayarlar ile sınırlı değildir. Disiplinler arası etkileşim yönünden de önemlidir. Program yapmak hayatımızın bir parçasıdır aslında. Çocuklar ufak yaşta kazandıkları olayları analiz etme, algoritmik düşünme ve problem çözme becerisi sayesinde farklı alanlarda da sorunlarla karşılaşması durumunda daha sorgulayıcı ve yaratıcı olabilmektedirler.

Bill Gates, Steve Jobs, Mark Zuckerberg gibi bilişim alanındaki çok önemli isimlerin ortak özelliği küçük yaşta bilgisayar programlamayı öğrenmiş olmalarıdır. Çocuklarımızın kodlama öğrenmesine destek olarak, onların teknolojiyi öylesine kullanan bireyler yerine geleceği şekillendiren bireyler olmalarını sağlayabiliriz.

Kaynakça